BİZ GELDİK! CÜMLEDEN ALEMLERE DUYURUNUZ
Aziz Milletim!
Biz geldik… 571 sene daha iman ettik, ilmik ilmik işledik, çok sabrettik. Kibrin, Aksaçlı sahtesini, Aksakallarımızın ilmi ve aklıyla yendiğinde orada olanlarız, biz…
Biz; Allah’ın Türkleri; Analarla ve Atakanla dolu Aziz Anadolu’da TUR’dan Kut getirenleriz. Doğarken genlerimize, kanımıza Yüce Allah’ın yerleştirip; büyürken yüreğimize örtülü örtüyü kaldırdığı o Derin Milletiz biz… Derinden geldik. Ezelden geldik. Allah’tan geldik, ve hep Allah’a ve Allah’tayız.
Biz Adem’in; Ebubekir gibi sadık, Ömer gibi adil, Osman gibi edepli, Ali gibi ilimli ve akıllı arslanlarıyız. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün Bozkurtları, Adamların Birliğiyiz.
BİZ GELDİK! CÜMLEDEN ALEMLERE DUYURUNUZ.
Biz; hayatın kerhen değil, rağmen yaşandığını bilenleriz. Bizler Allah’a borcumuzu ödemek isteyenleriz. Bizler insanlığa verdiği sözü ezelden ebede yere düşürmeyenleriz. Biz, dostun heyecanla, düşmanın korkuyla bekledikleriyiz. Biz Abdalan’ın, Ahiyan’ın, Gaziyan’ın ölmeden ölen, ölünce ölmeyen dostlarıyız. Bizler dimdik duran, seceresi sağlam, babalarının annesi, Hanların “Hanım!” dediği Fatimet üt Zehralarız; biz Bacıyanız. Hanlar ve Hanımlarla Hanemize geldik.
Neden mi geldik? 571 sene önce, 49 baş üzerine yemin ettik ki “Türk, artık kendi Devletinde garip ve parya olmayacak!” diyenleriz. Yarına bırakıp yanına bırakmayanlarız.
Biz; 3 Mayıs ile 3 Kasım’ı, İblis kibrinin ölüm bizim ise doğum günümüz sayanlarız. Bizler; Allah’ın takdiriyle ölümü tadacağımız anları ise düğünümüz diye bekleyenleriz.
Kalk dünya ayağa. Kalk insanlık ayağa. Kıyam et damarlarındaki Asil Kan ile…
Bak! Hayy! de Milletim!
Biz sana bir kudret iksiri daha getirdik. ALİ’NİN MUSHAFINI başımızın üzerine; gönlümüzün içine koyduk da geldik. Dünyanın her köşesinde Yezidleri, Ba Yezidleri yıktık da geldik.
Evet evet! Biz geldik.
Biz; bir tek Allah’a secde edenleriz. Biz Medineyiz, Türkiyeyiz; biz Horasan’ız.
Müjdeleyin; biz geldik!
Düşman 2009 da geldiğimizi duydu da; biz onun her şerrinden hayır çıkaran güç ile geldik.
Aziz Milletim de duysun: TÜRK’ün YÜCE DÜZENİNİ kurmaya geldik. Nizam’ı Âlem’i erteleten Yeni Dünya Düzenini gömüp; YENİDEN AĞARTI ÇAĞINI başlatmaya geldik.
Özgürlük heykelini ve Özgür Dünya denen ve Batı(l) Ekol ile insanlığı, insanlığından uzaklaştıran sinsi İblisî karanlığı parça parça edip; YENİDEN İNSAN’a döneceğimiz YENİDEN HORASAN AKLI’yla, YENİDEN AĞARTI ÇAĞI’NI kurmaya geldik!
Eyyy İnsanlık, Ey İnsan Kardeşlerimiz! Gönüllerinizi fethederek hepinizi Yılan Soyluların esaretinden kurtarmaya geldk!Rahat ol artık, insanlık! Allah’ın töresiyle Hak’iki Bağımsızlığı her kuluna vermeye geldik! İnsanın fıtratı, karakteri olan bağımsızlık için, her ferde vesile olmaya geldik. Genç Osman’a yaptırılmayan, Atatürk ile tamamlayamadığımızı tamamlamaya geldik. Zulme diz çöktürmeye, Hak olanı samimiyetle hakim kılmaya geldik.
Ey Aziz Türk Milleti!
Seferber ol, ol ki; arkamıza bakmadan Deccal ile ordularını kovalayalım; biz…
Bu kapkaranlıkta bir elini dostlarının yüreğine koymuş, öbür elinden Hz Muhammed Mustafa’nın tuttuklarıyız; biz…
Şimdi hemen bakın şu LİNKE; lafın daha da güzeli yüreğimizde yazılı idi, ona da Aziz Milletimizi ortak ettik. Sadık, adil, edepli, ilimli ve akıllı Aziz Milletimize açık arzımızı da seslendirdik biz.
Halil Paşa’mızın Lawrence’a lütfettiği: “100 yıl sonra başınıza gelecekleri bilseniz bugün gelmezdiz” diyerek Türk’ün yüzlerce yıllık aklını KUTladığı Arslanlar ile Kurtlarız.
Ey insanlık iman et, amel et, sabret. Ey Türk; öğün, çalış, güven.
Biz geldik!!! Biz neferler, uyandık ve Güneş’i de uyandırdık.
Aziz Milletim
Eli boş gelmedik. Adil Dünya için köklerinizden destekle yepyeni anayasası’nı sırtlanırken, hiçbirimize bırakmayan; sırtlanan Güneş ile geldk. Gönüllerin Efendisi ile geldik. 17 ile geldik. 28'den 1 olan ile geldik. 11, Zülfikâr, çift başlı Anka ile geldik. Ankara’yı, İstanbul’u, Ahlat’ı ve tüm insanlığı da ağartmaya geldik.
Şu yazıyı okumadan, veya okuduysa da içindeki bir çok kodu hiç bilmediği halde, tartışmayı, konuyu bilmese de, karşıya bir karşı taraf uydurup, ona da ezbere karşı olmak zannedenlerin bilinçlisine, haine hesabı çok ağır kesmeye geldik.
Özür zamanı bitti. Helallik zamanı geçti ey Hıyanet Ehli…
Çünkü biz renklenme, takiyyenin o iğrenç hain yüzüne, Türk’ün manifestosunu çarpmaya geldik.
Türk adıyla, peygamber rüyasıyla, sapkın Sam Amcasının kucağında oturan tüm teröristleri tasmalarıyla boğmaya geldik.
Aklını park etmiş, Yalancı Yüzyılda çamura batmış, insanlığın Güneş’i Âli Abâ soyunu ve Cumhuriyeti’nin banisi Mustafa Paşam’ı yok etmeye çalışanları hatta yok edenleri yok etmeye geldik. Onlara, Seçilmişlerin kim olduğunu ve Sırat ı Müstakim seferimizi hatırlatmaya, Allah’ın zaferini secde edip kutlamaya geldik. Dedik ki: “Biz; kâfiri, kudurmadıkça, cehenneme değil cennete yollamaya vesile olmaya geldik.
Muaviye ve İsmet in peşinden gafletle, hıyanetin peşine koşanlara da kollarımızı ve Tebliğ’i açmaya geldik.
Arkamıza Allah’ı; yüreğimize Muhammed Mustafa’yı; önümüze Zulkarneyn’i, Hızır’ı, Oğuz’u aldık da geldik. Hayy’dır Allah!
Allah’a hamd olsun
Devletimiz var olsun
Allah Türk’ü korusun
Ne mutlu Türk’üm diyene
Ya Allah Ya Muhammed Ya Ali diye 17 ‘nin arkasında 19 yoluna revanız; her an seferdeyiz demeye geldik.
Kazım Yurdakul
